12 Şubat Aslan Dolunayı: İçindeki Aslanı Uyandır

12 Şubat günü Aslan burcunda gerçekleşen dolunay, Human Design sistemine göre kapı 4’ten bizlere etki ediyor.

Kapı 4, mantıkla sorulara cevap bulma ihtiyacını simgeler.

Bu dolunay, bizi içsel bilgeliğimize güvenerek kendi kararlarımızı almaya ve özgünlüğümüzü cesurca ifade etmeye davet ediyor.

Aslan dolunayının enerjisiyle kendi içindeki aslanı uyandırmaya hazır mısın?

Bir kafesin içine hapsetmişsin kendini ancak kafesin duvarları yok.

Bir zincirle bağlıyım buraya sanıyorsun ancak boynunda tasma yok.

Bana yürü dediklerinde yürürüm, konuş dediklerinde konuşurum, uyu dediklerinde uyurum diyorsun ancak bir sahibin yok.

Bu kafesten çıkmak için yeterince güçlü değilim diye ağlıyorsun ancak içindeki gücü başkalarına kendin teslim etmişsin.

Bir kafes inşa etmişsin ve insanlara kafesinin birer anahtarını vermişsin.

Gerçekleştirmek istediğin hayallerin için sana izin vermelerini bekliyorsun.

Biri kafesin kapısını açsın ve beni dışarı çıkartsın.

Bana neyi nasıl yapacağımı söylesin ve ben de öyle yapayım.

İtaatkar. Saygılı. Söz dinleyen.

Uslu bir çocuk gibi.

Aferin sana.

‘Uslu durmak’ ifadesini, insanları kontrol etmek isteyen insanların yarattığını bilmez misin?

Ne zaman öğrendin sen bu kadar uslu olmayı?

Ne zaman güvendin başkalarının aklına, kendi aklından daha fazla?

Neden başkalarının düşüncelerinin, fikirlerinin, yorumlarının kendi hayallerini ezmesine izin verdin?

Neden hala izin veriyorsun?

Kendine hiç mi güvenmezsin?

Bir aslan kükremek için başkalarından izin alarak mı ormanların kralı olur?

Dışarıda aradığın tüm o izinler, onaylar, kabuller aslında kendi içinde kendine veremediğin bir izin, onay, kabul. Görmüyor musun?

Kendine kükreme izni verdiğinde ne olacağından korkuyorsun?

Kendi iradeni kendi isteklerine ve arzularına göre ortaya koyarsan, kendini istediğin gibi özgürce ifade edersen, kendi duygusal ihtiyaçlarını karşılarsan ne olabilirsin ki en kötü?

Mutlu mu? Memnun mu? Tatmin mi? Başarılı mı?

Bu mudur seni korkutan?

Şikayetlenmeyi bırakmaktan mı korkuyorsun?

Dramayı o kadar çok seviyorsun ki kölesi mi oldun?

Hayatından drama ve gözyaşı çıkarsa yerine ne koyacağını bilmiyor musun?

Neden sadece yaşamayı denemiyorsun?

Bu kadar korkmadan, çevrene bakarak onlar gibi olmaya çalışmadan, başkasının izni olmasa da kendini ifade ederek, kimse onaylamasa da yaratıcılığını özgür iradenle dünyaya sergileyerek yaşamayı denesene. Bir kere en azından. Sadece dene.

Nasıl hissettirdiğine bak.

Bir aslan var içinde ve kükreyerek sesini duyurmak için doğmuş. Onu bir kedi gibi evcilleştirmeye çalışmaktan vazgeç artık.

Sen kedi değilsin.

İllüzyon haline gelmiş kafesini aş.

Diğer insanları izlemeyi bırak ve “ben nasıl yapmak istiyorum” diye sor kendine.

Üret sevgili aslan.

Duysun bu gezegen sesini!

İlham olması dileğiyle,

Gizem